Şimdi 22 yaşında olan Halifa sadece ülkesindeki diğer köle kadınların özgürlüğe kavuşmalarını istiyor. Halifa halen Dohuk’ta göçe zorlanmış Ezidi ailelerinin kaldığı bir kasabada yaşıyor. (H. Murdock /VOA)
IŞİD militanları şehrime girdiklerinde diğer 14 kişiyle birlikte eltimin evine kaçtım. O da ben de hamileydik ama yakalanmamak için 45 dakika boyunca yürüyerek evden uzaklaştık. Ama çok geç kalmıştık. Bazı arkadaşlarımız bizi aradı ve eğer geri dönmezsek bizi öldüreceklerini söylediler. Eve döndüğümüzde çevremiz kuşatıldı ve esir alındık.
Ertesi gün militanlar, erkeklerle kadınları birbirinden ayırdı ve sonra genç kadınları bir cezaevine nakletti. Bir hafta orada kaldık, hava saldırıları artınca başka yere götürüldük. Hedef olmamak için sürekli hareket halinde olmaya zorlandık ve bizi nihayetinde terkedilmiş bir köye getirdiler. Onlara hamile olduğumu söyledim ama bana inanmadılar.
“Yalan söylüyorsun, evli bile değilsin” dediler.
Birkaç gün sonra doğum yaptım ve o zaman inandılar. Ama onlar için fark etmiyordu. Oğlum ve yeni doğan kızımla birlikte Suriye’de Rakka’ya götürüldüm
Halifa’nın kızı (25 Kasım 2016 – Herther Murdock/VOA – Dohuk,Irak)
Rakka’da Suudi bir IŞİD askeri bana, “Sende gözüm var. Benden daha önemli biri seni istiyor ama yine de seni alacağım. Seni evine götüreceğim” dedi.
Cezaevinde kaldığım için militanların nasıl insanlar olduğunu bilmiyordum. Ona inandım. Eğer onunla gitmezsem oğlumu alacağını söyledi.
Ama eve gitmedik. Beni Halep’e götürdü ve Mahmud isminde bir IŞİD emirine sattı. IŞİD’in kullandığı bir evin üst katında bir odaya yerleştirildim. İsmimi Lamiya olarak değiştirdiler.
Mahmud bana, korkunç öldürme videoları göstererek, ‘Lamiya bak ne kadar cesuruz. İnsanların tıpkı hayvanlar gibi kafalarını kesiyoruz’ dedi.
‘Bu insanlar kafalarının kesilmesini hak edecek ne yaptı?’ diye sordum.
Bana videoları göstermeye devam etti. Rahatsız olduğumda, ‘seni cesur yapmak istiyorum’ dedi.”
Onunla beş ay boyunca birlikte olduktan sonra, Nevruz’da, Mahmud, ‘Bugün Nevruz, Lamiya. Nevruz’da ne yapıyorsunuz?’ diye sordu.
Kürtsün ve ne yaptığımızı bilmiyor musun?’ diye sordum, şaşırmıştım.
‘Ne yaptığımızı sana göstereceğim. Ayağa kalk ve çocuklarını da al. Size bir sürprizim var” dedi.
Herhangi bir nezaket belirtisini özlemle beklediğim için bir an için kendimi mutlu hissettim. Camdan dışarıya baktığımda turuncu kıyafetli bir sürü insan gördüm. Evimiz için gelen temizlik ekibi olduklarını düşündüm.
Ama daha sonra IŞİD emirinin onların elinden bir şeyler aldığını gördüm. Kimlik kartları ve Peşmerge üniformalarıydı. Daha sonra emir bir defteri açtı ve bir sayfayı imzaladı. Daha sonra öğrendim ki askerlerin öldürülmesini onaylamak için imzalıyormuş ve Allah için doğru olan buymuş.
Mahmud, ‘Lamiya bu insanların kafasını nasıl keseceğiz sence?’ diye sordu. Korkudan titriyordum. Adamlardan her biri farklı bir IŞİD militanı tarafından dizleri üzerinde durmaya zorlandı. Kafaları siyah çuvallarla kaplıydı. Teker teker militanlar tarafından kafaları kesildi.
Ancak gruptan hala hayattaki son kişi ‘lütfen hayatımı bağışlayın’ diye bağırdı. Emire onun yaşamasına izin vermesi için yalvardım. Emir çok kısa bir süreliğine merhamet gösterdi.
Adam ‘Ben Kerkük’ten Haval Muhammed. Hayatımın birkaç dakikası olduğunu biliyorum. Lütfen insanlara burada neler olduğunu anlat’ diye bağırdı. Gruptaki diğerleri gibi o da bir Kürt Peşmerge askeriydi.
Kısa bir süre sonra kafasını kestiler ve kafalarından ayrılmış cesetleri çamura attılar.
Emir, ‘bunları köpeklere yem olarak verin’ dedi.
Aslında bu anlattıklarım olanların yanında bir hiç gibi. Tüm hikayeyi anlatmadım çünkü çok uzun.
En kötüsü güç kullanmalarıydı. Eğer herhangi biri beni istese ellerimi bağlayabilir ve bana tecavüz edebilirdi. Zaten esirdim ama hep güç kullandılar. Savaşta işler iyi gitmediğinde acısını benden çıkardılar.
IŞİD Kobani’yi kaybettiğinde ellerim bağlandı ve dört kişinin tecavüzüne uğradım.
Kürt yönetiminden gelen parayla ailem tarafından fidye ödenmesinin ardından eve ilk kez döndüğümde ölü gibiydim. Şimdi yaşamaya başlıyorum ve tekrar Halifa’yım. Sesimi çıkarmam gerekiyor. IŞİD’in elinde hala binlerce kız var ve bu anlattıklarımı her gün yaşıyorlar.
Yezidi halkı olarak kızlarımızın serbest bırakılması dışında bir şey istemiyoruz.
This story was originally published 28 Kasım 2016 on voanews.com