Musul’un Demerşe banliyösündeki çocuklar insani yardımlar sayesinde karınlarını doyurabildiklerini söylüyor.
Beton avlunun ortasına serilen döşeklerin etrafında sinekler uçuşuyor. Kayınvalidesiyle birlikte avluda oturan 25 yaşındaki Hannah, sinekleri kovalama ihtiyacı bile duymuyor. Bacağı şiş yaşlı kadın, sineklere aldırmıyor, hatta iki sinek, kadının alnına konuyor.
Hannah’nın kocası Sabhan, “Mahalledeki tüm sinekler buraya üşüştü, bizim yiyecekleri olduğumuzu düşünüyorlar” diye şaka yapıyor.
Musul’un bu banliyösünde yaşayan birçok aile, Iraklı güçleri IŞİD militanlarını kentin içine doğru ittiğinde bölgeden kaçmış. Annesi yolculuğu kaldıramayacak kadar hasta olduğu için Sabhan ve ailesi kentte kalmış. Şimdi artık Iraklı askerlerle komşuluk yapıyorlar. Tek su kaynakları ise Dicle Nehri.
Çiftin üç yaşındaki oğlu Mohanad, nehrin suyunu içtiği için hasta. Ailenin ne elektriği, ne havagazı ne de bir geliri var.
Sabhan şaka yapmaya devam etse de yüzündeki gülümseme aniden yok oluyor. ”Bu özgürlük mü? Kendimi özgürlüğüme kavuşmuş gibi hissetmiyorum” diyor.
Musul’un enkazında yaşayan çok sayıda aile gibi Sabhan ve ailesi de IŞİD’ın mağlup edilmesinin militanların gaddarlıklarının sonunun gelmesinden çok daha fazlasını ifade edeceğini düşünüyordu. Yardım kuruluşlarının ve hükümet desteğinin geleceğine inanıyorlardı. Özgürlüğün yeterli gıdaya kavuşmak anlamına geleceğini sanıyorlardı.
Sabhan ve ailesi, diğer herkes kaçarken Musul’da kalmış. Yaşlı annesinin hareket etmekte zorlandığı söyleyen Sabhan, gıda kıtlığı ve temiz su sorunu karşısında artık ailesini kampa getirmeyi düşündüğünü belirtiyor. (4 Mayıs 2017)
Yakınlardaki terk edilmiş bir evde kalan askerler, gıda ve su stoklarını Sabhan ve ailesiyle paylaşmış. Ancak savaşın ilerlemesi, askerlerin ve paylaştıklarının da başka yerlere gitmeleri anlamına geliyor. Sabhan ve eşi, Iraklı bir tercümana, Musul civarındaki bir mülteci kampına gitmelerinin daha iyi olacağını düşünüp düşünmediğini soruyor. Tercümanın yanıtı, “Çölde bir çadırın içinde yaşamak zorundasınız. Hava sıcak, kamp kalabalık. Burada en azından kendi evinizdesiniz” şeklinde.
Birkaç kilometre ötedeki bir başka kasabada 40 aile kendi evlerinde yaşamaya devam ediyor. Evlerin bazıları son çatışmalarda bombalanmış.
IŞİD militanları Eski Kent bölgesine doğru geri çekiliyor. Yoğun nüfusun olduğu bu bölgenin, IŞİD’in Musul’daki son savaş noktası olacağı öngörülüyor. (29 Mart 2017 – Heather Murdock/VOA)
Tarım ve hayvancılık kasabası olarak bilinen Damerche’nin ekonomisi, IŞİD kontrolüne girdikten sonra çökmüş. Kasabada yaşayan memurların maaşları kesilmiş, yakındaki çimento fabrikası kapanmış.
IŞİD militanları, dini bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle hayvancılıkla uğraşan kasaba sakinlerinin koyun sürülerine el koymuş.
Kasaba, dışarıdan çok az yardım alıyor. Bağdat hükümetinin Damerche gibi küçük kasabalara nakit yardımı yapması da sözkonusu değil. Çiftçiler bu nedenle kendi işlerini kurmaya çalıştıklarını, ancak geçimlerini sağlayacak düzeye gelmelerine daha çok zaman olduğunu söylüyor.
IŞİD’le olan çatışmalarda pek çok ev hasar almış olsa da aileler evlerinde yaşamayı sürdürüyor (4 Mayıs 2017 – Heather Murdock/VOA)
Hala IŞİD militanlarının kontrolündeki bölgelerdeyse durum çok daha vahim. Irak ordusu ve koalisyon güçleri Musul operasyonunun yapılacağını açıkladığında kentte yaşayan aileler mümkün olabildiğince çok gıda ve su stoku yapmaya çalıştı. Damerche’de yaşayanlar, yedi aydır süren çatışmalar nedeniyle Musul’da mahsur kalan akrabalarının açlık çektiğini söylüyor.
Üç çocuk babası 29 yaşındaki çiftçi Moseer, ”Musul’daki akrabalarımız suda kaynattıkları ağaç yapraklarıyla çorba yapmaya çalışıyor. Amcam, yerde biten çalılar ve yabani otlar için bile para vermek zorunda olduklarını söylüyor” diyor.